Haberin Devamı Haberin Devamı
/
Facebook’da Paylaş
Twitter’da Paylaş
Whatsapp’da Paylaş
Araştırmacılar, Arabica kahve çekirdeklerinde ve demlenmiş kahvede bileşikleri belirlemek için ultra yüksek performanslı sıvı kromatografisi ve kütle spektrometrisi kullandı.
Deneyi 200-260 derece arasında çeşitli sürelerde kavurarak gerçekleştirdiler. Tat testleri için 11 gönüllüden DNA tüpleri ile tükürük örnekleri toplandı ve standartlaştırılmış tat testleri yapıldı.
Münih Teknik Üniversitesi’ndeki Leibniz Gıda Sistemleri Biyolojisi Enstitüsü’nden bilim insanlarının yaptığı çarpıcı araştırmanın sonuçları Food Chemistry’de yayınlandı.
Bilim insanları, mozambioside adlı yaygın bir kahve bileşiğinin kavurma sırasında yedi farklı acı maddeye dönüştüğünü ve her birinin kahvenin acı tadına benzersiz katkılar sağladığını keşfetti.
ARABICA KAHVE NEDİR? /
Facebook’da Paylaş
Twitter’da Paylaş
Whatsapp’da Paylaş
Dünya genelinde yaklaşık 124 farklı kahve ağacı türü bulunuyor. Kökenleri, Etiyopya ve Güney Sudan’a kadar uzanır. Aynı zamanda Dağ Kahvesi olarak da bilinen Arabica, dünya kahve üretiminin yaklaşık %60’ını oluşturuyor.
BAZI DNA’LAR O TADI ALMIYOR/
Facebook’da Paylaş
Twitter’da Paylaş
Whatsapp’da Paylaş
Özellikle Kolombiya Arabica kahvesi üzerinde yapılan çalışmada herkesin bu acı bileşikleri aynı şekilde algılamadığı ortaya çıktı.
TAS2R43 adlı gen, yaklaşık 25 acı tat reseptörümüzden birini kodluyor ve önemli bir rol oynuyor. Avrupalıların %20’sinde bu genin bir varyantı eksik olduğundan, bu reseptörü hiç algılayamıyorlar.
11 gönüllüyle yapılan standart tat testlerinde, araştırmacılar her katılımcının DNA’sını tükürük örnekleriyle analiz etti. Sonuçlar, katılımcıların genetik durumlarına göre acı algısında çarpıcı farklılıklar gösterdi.
/
Facebook’da Paylaş
Twitter’da Paylaş
Whatsapp’da Paylaş
Çalışmayı Münih Teknik Üniversitesi’nden iki bilim insanı yürüttü.
SADECE AĞIZDA BULUNMUYOR/
Facebook’da Paylaş
Twitter’da Paylaş
Whatsapp’da Paylaş
Acı tat reseptörlerinin yalnızca ağızda bulunmadığı, vücutta çeşitli organ ve dokularda da yer aldığı belirtildi.
Araştırmalar, bu reseptörlerin solunum yollarındaki patojenlere karşı savaşma, bağırsaklarda savunma mekanizmalarını destekleme ve metabolizma düzenlemesinde rol oynayabileceğini gösteriyor.
/
Facebook’da Paylaş
Twitter’da Paylaş
Whatsapp’da Paylaş
Doktora öğrencisi ve araştırma yazarı Coline Bichlmaier şöyle diyor:
“Kavurma sürecinin kahve lezzetini nasıl etkilediğine dair yeni bulgular, farklı tüketici tercihleri için kahve çeşitleri geliştirilmesine yönelik yeni olanaklar sunuyor.
Ayrıca bu bulgular sağlık araştırmaları açısından da önemli bir dönüm noktası.”
Haber Kaynak : CNNTURK.COM
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”